Bu sayede kendi öz sermayeleri ve varlıkları ile yüklenemeyecekleri riskleri de sigortalama şansı elde etmiş olurlar. Bu, sigorta şirketlerinin üretimini artırmanın yanında sigortalı için de ek güvence oluşturarak, riskin gerçekleşmesi
halinde teminatını daha kısa zamanda ve sorunsuz olarak tahsil etmesini sağlamaktadır.
Şirketler aracılığı ile yapılan bu sigorta ile sigorta şirketi aldığı riski aşan kısımları çeşitli anlaşmalar ile devrederler. Ana poliçeyi
düzenleyen şirkete “sedan”, riskin aşan kısmını devralan şirkete de “reasürör” denilmektedir. Sedan şirket yaptığı poliçeler karşılığında topladığı primlerin ve ödediği hasarların bir kısmını belli teknik esaslar ve yasal sınırlar
içerisinde reasürör şirkete aktarır.
Anlaşmaları farklı içeriklerde yapılabilmektedir. Bu, sedan sigorta şirketi ile reasürör şirket arasındaki anlaşmaya bağlı olarak değişkenlik gösterir. Yasal düzenlemelere uygun olarak yapılan bu antlaşmalar aynı zamanda kanuni denetime tabidir.
Ülkemizde 2021 yılı itibariyle Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği’ne üye aktif 3 şirket bulunmaktadır. Buna rağmen Türkiye’deki sigorta şirketleri risklerinin hala önemli bir bölümünü genellikle yabancı reasürans şirketleri ile paylaşmaktadır.
Sigorta şirketlerinin poliçe üretim kapasitesini artırmanın yanında, riskin reasürör şirketlerle paylaşılması sebebiyle sigortalılar için de ekstra güvence anlamına gelmektedir. Riskin gerçekleşmesi halinde öz sermayesi ile riski karşılamakta zorlanan veya varlıkları riski ödemeye yetmeyecek durumda olan sigorta şirketleri, reasürans sayesinde tüm teminatı rahatlıkla ödeyebilmektedirler. Sigortacılık sektörünün devamı ve güvenilirliği açısından önemli olan bu durum, ülke ekonomisi açısından da büyük önem taşımaktadır.